Perşembe, Ağustos 20

Çiçek Pasajı Sahaflar - TAKSİM

Evet bloğumda yerini alması gereken bir yer Taksim'deki sahaflar...Yaklaşık 1 yıl oldu keşfedeli,Çiçek Pasajı'nın içindeki bu kitap cennetini...Üniversiteye başladığımdan beri düzenli olarak Taksim'e gelsem de görmemiştim.Zaten Taksim öyle bir yer, aynı alanda bir sürü yer , mekan vardır ama senin düzenli olarak gittiğin dışındaki her yer sadece bir yığındır , diğerlerinden ayırt edemediğin.Misal ben w cafe'ye sürekli gidiyorsam onun çevresindeki x,y,z cafelerini farketmem .Bir vesile olması gerekir keşfetmem için bir arkadaş ya da herneyse...Sahafları görmemi sağlayan arkadaşıma da teşekkürlerimi iletiyorum buradan ,yüzüne söylemeyi unutmuş olabilirim , her ne kadar ilk gittiğimde ağzım sulanarak 'aa,woouuw,burayı neden görmedim,harikaa,buraya hep gelirim...'' gibi bir ton laf gevelesem de.
Kitap kokusu dedikleri şey vardır ya işte burada gerçeklik kazanıyor çünkü her yaştan ve tipten kitap bulabilmek mümkün burada...İkinci el tabiri en azından artık benim için daha sempatik bir hal aldı.Bazıları tertemiz doktordan ,bazıları da aralarına notlar sıkışmış yıllar ,yıllar öncesinden gelmenin verdiği olgunlukla alınmayı bekliyor. Sanki yetiştirme yurduna bırakılmış çocuklar gibi beni de alın der gibi bakıyor. Özellikle almak istediğim kitaplar daha bir acıklı geliyor bana bir de yanımda yeterince para yoksa kesin ağlıyordur diyorum.Yok canım bana öyle geliyor onları isteyen benim,arkalarından acıklı acıklı bakan da.Herneyse konuyu saptırmayalım , bu pasajın nostaljik bir havası olduğu da kesin ,her köşede eski film posterleri ,ilk katın köşesindeki taş plaklar derneği -öyle bir dernek yok- ,sarı yapraklı defterler ve alabildiğine eski,yeni kitap,mecmua,ilgili ve kibar kitapçılar...Üstelik fiyatları da oldukça uygun.Zaten yüzde doksan kitabın ilk sayfasının sağ köşesine kurşun kalemle fiyat yazılmıştır ve iki haneli olmasıysa kitabın külfetinin gerçekten fazla olmasıyla gerçekleşiyor. Yani piyasa da 40-50 milyon olan kitaplara bile burada cesaretle yaklaşabiliyorum.Sonuçta öğrenciyim ve ayda 3-4 tane o fiyata kitap alsam sosyal hayatım bitkisel hayata girer sonra da patlayıp ölürdü eminim.Yine de temkinli davranıp ucuza bile olsa pasaja her hafta gelmiyorum.Tıpkı cinsimizin ihtiyacı olmayan herhangi zamanda kıyafetlere dadanabilmesi gibi ben de onlara yaklaşınca almadan gidemiyorum.Bu da listemdeydi,bu güzele benziyor,bunu duymuştum,bu da derken derken omzumdaki çantanın hafif göçertmesiyle ayrılmak zorunda kalıyorum oradan.Birgün çok param olacak -herkes bu lafı ömründe bilmem kaç defa söylemiştir hıh klişe olması ümit vermediği anlamına gelmez- ve kitapların en kaymaklı üzerinde çilek bulunan pasta dilimleri gibi olanlarını sırtıma yükleyip - çok param olacak demiştim diy mi pardon ,yanımda kitap taşıyıcılarım da olsun o zaman- ipana gülüşümle çıkacağım oradan.Aslında aklıma geldi madem zenginim, pasaja daha fazla renk gelmesi için bağışta bulunabilirdim ama şimdilik böylesi daha iyi.Yani sessiz entellektüel tipler kitaplarını getirmeye devam etsin ama herkesin modası haline gelen bir yer olmasın.Buraya yazıyorum ama lütfen işine yaracak olanlar okusun yani ben biraz bencilim sevdiğim yerlere her tipin gelmesini istemem bir de kitaplarımı kapmasını...
Bugün de sahaflara uğradığım bir gündü ah o sırt çantası...Neyse efendim Galatasaray Lisesi'nin karşısındaki o ucuz patsoların yapıldığı dükkanların arasından dalıyorsunuz sağda uğramanız şiddetle ve korkuyla tavsiye edilir....
not:Fotoğraf makinesi götürmeyi unutmuşum sonradan bir kaç tane ekleyeceğim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BURAYA BAKIN BİR DAKİKA!


Burada bulunduğunuz her saniye yaşadığınız evrene büyük katkılar sağlayacak demek isterdim ... Ancak tek söyleyebileceğim, kahvenizi alın da oturun ... Yani demek istediğim, hoşgeldiniz her kimseniz...