NEDEN 'GECE VE KAHVE'...

Aslında bunun net bir açıklaması yok...Neleri sevdiğimi düşündüm ipucu olur diye.İlk aklıma gelen kahve oldu.Bayılırım kahveye, bunu yazarken bile bir fincan kahve var yanımda hem de tarçınlı deneyin az önce yanlışlıkla döküldü ama güzel olmuş.Herneyse sonra kahvenin geceye ne kadar yakıştığı aklıma geldi .Hani herkesin aklında battaniyeyi alıp, şömine başında sıcak birşeyler içmek imgesi ayrı bir yerdedir ya bu da ondan esinlenme.Bir malikanem ya da dağ evim olmadığından kahveyle yetiniyorum da denebilir.Küçümsemeyin kahveniz varsa ve onu seviyorsanız şanslısınızdır.Sek olanı yani hem sütsüz hem de şekersiz, çivi etkisi yapar ,şöyle bir kendine getirir insanı.Sütlüsü ise yumuşacıktır,kahve aromasını yaymakla birlikte ağızda ipek etkisi yapar.Çay gibi değildir hemen bitmez ,genelde birşeyler yaparken içilir zaten ve arkadaşlığı kendinden 100 kat zararlı alışkanlıklardan-içki vs- çok daha iyi ve masumdur.Yaş ilerlediyse dikkat etmek gerekir tabi, çarpıntı yaparmış,annem de öyle söyler.Ben kahve içerken herkesin canı çekiyormuş gibi geliyor o yüzden o an yanımda kim varsa ona da yaparım ama yüzlerindeki su içiyormuş gibi ifadeyi görünce onlar için pek de özel bir şey olmadığını
anlarım.

Bir de kahve çekirdekleri vardır , kavrulmuş koyu renk ,çıtır çıtır gözükürler hani.Onu o şekilde ağzına atsan böyle acı ,buruk birşeydir ama her nasılsa, gördüğümde ağzım sulanır çikolata şelalesi görmüş gibi.Kısacası pek severim.Gece ayaktaysam da yanımdan ayırmam.

Gece de insana garip bir his verir yani kelimesi bile.Sanki gece diye başlayınca ya duygusal,melonkolik ya da düşsel şeyler anlatılacakmış gibi gelir hep.Birinci kısmı şimdilik geçelim de düş kısmı çok özeldir.Hayal kurarsın,mutlu olursun falan filan...

İşte böyle...