Neverland...Evet var olmayan düşler ülkesi orası.Filmin adı, konusunun olduğundan çok daha fantastik olacağına inandırıyor fakat işin aslı Peter Pan hikayesinin J.M. Barrie tarafından yazılış aşamasına dayanıyor . J.M’in yazdığı son oyun sosyete izleyiciler için hayal kırıklığı olmuştur . Bunun üzerine ilham perisini aramaya Londra’daki parktan başlar. Tesadüfen karşılaştığı Davies ailesi ise onun için kurtarıcı olacaktır tabi Barrie –Johnny Depp-de onlar için öyle… Babaları ölmüş dört çocuk ve anneleri – Kate Winslet- başta hayattan pek de zevk almazken bu yazarla işler çok daha eğlenceli hal alır.Barrie bu ailenin en iyi dostu olur ve onlara umut aşılar ,bu arada oyununu da çocuklarla birlikte olduğu zamanlardan ilham alarak yazmaya devam eder.
Sonuçsa harika olur ,tabi hayatın neler getireceğini bilemezler , tıpkı bayan Davies‘in hastalığının onun daha fazla yaşamasına izin vermeyeceğini tahmin edememeleri gibi.Aslında filmin sonuna doğru gerçekleşen bu olay pek de şaşırtmıyor yani zaten durgun bir akışı var ve her anda hem mutluluk hem burukluk hissi var. Bu kötü son demek değil tabi hayal gücü ve umut her şeye rağmen devam edecek çünkü…
Çok küçük ayrıntılarla sıkmak istemedim hatta bilinmesi gerekenden fazlasını söyledim yine ama olsun. Güzel bir film, sadece o kırık mutluluk havası azıcık dürtüyor insanı sanki duygular çok daha sert ve coşkulu verilmeliymiş gibi . Belki hayata biraz kesin çizgiler atfettiğimiz için ya da ben öyle düşünüyorum…Ayrıca Depp de Kate de de gayet kıvamında bir rol sergilemişler beklendiği gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder